87 yaşındaki İsmail Usta, yıllarını adadığı geleneksel zanaatıyla sadece bir mesleği icra etmekle kalmıyor, aynı zamanda nesiller boyu aktarılması gereken bir kültürü de yaşatıyor. Kendisi, atölyesinde her gün özveriyle çalışıyor; ahşap işçiliği, dokuma ve el yapımı ürünler gibi unutulmaya yüz tutmuş zanaatları, gençlerin gönlünde yeniden canlandırmak için çabalıyor. Onun hikayesi, yalnızca bir meslek yaşamı değil, aynı zamanda bir tutku ve kültürel mirasın korunması yolundaki azimle dolu bir serüven.
İsmail Usta, genç yaşlarda bu el sanatlarına ilgi duymaya başladı. O zamanlar, babası ona bu zanaatın inceliklerini öğretirken, “Emek veren her işin bir karşılığı vardır” diyerek ellere nasıl özen gösterileceğini öğretti. Yıllar içinde bu sanatı sadece bir meslek olarak görmekle kalmadı; aynı zamanda bir tutku haline dönüştürdü. Şimdi, büyük bir kararlılıkla, bireysel atölyesinde gençlere eğitim veriyor. Herkese açıktan kapılarını açan İsmail Usta, “Burada öğrendiklerini pratiğe dökmeden önce zihinde canlandırmalısın,” diyerek, eleştirel düşünmeyi ve yaratıcılığı teşvik ediyor. Onun yanında stajyer olarak çalışan gençler, zamanla sadece becerilerini geliştirmekle kalmıyor; aynı zamanda İsmail Usta’nın zanaatına olan sevgisini de paylaşıyorlar.
İsmail Usta, atölyesinde yarattığı ürünlerle yalnızca bir iş yapmıyor, aynı zamanda geçmişten günümüze aktarılan bir geleneği de korunmasını sağlıyor. Yıllar içerisinde, geleneksel dokuma teknikleri ve ahşap işçiliği konusunda uzmanlaşan İsmail Usta, üretim sürecinde doğal malzemeler kullanarak, çevre dostu bir yaklaşım sergiliyor. Her bir parça, onun elinde yeniden hayat buluyor ve kısa sürede birçok kişinin ilgisini çekiyor. Müşteri portföyü arasında, el yapımı ürünlere değer verenler büyük bir yer kaplıyor.
Bunun yanı sıra, İsmail Usta, sosyal medya platformlarında da aktif olarak yer alarak, el sanatlarının önemi hakkında farkındalığı artırmaya çalışıyor. Gençlerden gelen soruları yanıtlamak ve onları sürecin içinde bulundurmak için video eğitimleri ve canlı yayınlar yapıyor. “Eldeki kalemden çok, kalpteki tutkudur önemli olan,” diyor ve içindeki tutku ile bu mesleği yaşatmaya devam ediyor.
Yalnızca kendi atölyesinde değil, aynı zamanda yerel festivallerde de el sanatlarını tanıtarak, gençlerin ilgisini arttırmaya devam ediyor. Her etkinlikte, kendi eserlerini sergileyerek, ziyaretçileri hem bilgilendiriyor hem de onlara ilham veriyor. İsmail Usta, gençlerin el zanaatlarına olan ilgisini artırmak amacıyla sadece eğitim vermekle kalmayıp, aynı zamanda bu sanatların değerini göstermek için çaba harcıyor. Bu çabaları, zanaatların yeniden canlanmasına ve genç kuşaklar tarafından sahiplenilmesine olanak tanıyor.
İsmail Usta’nın hikayesi, yalnızca bir bireyin çabaya dayalı yaşamı değil; aynı zamanda bir toplumun kültürel mirasını yaşatma isteği. Her bir parça, bir uğraşın ve karşılaşılan zorlukların ürünü. İsmail Usta'nın elinden çıkan her iş, sadece göz alıcı bir estetik değil; aynı zamanda geçmişin ve manevi değerlerin bir temsilidir. Gelecekte zanaatların daha da yaygınlaşmasını umut eden İsmail Usta, “El sanatları, günümüz gençleri tarafından ihmal ediliyor, ama biz bu mirası yaşatmak için buradayız,” diyerek, azimle çalışmaya devam ediyor.
El emeği ile yaratılan bu eserler, sadece birer ürün değil; aynı zamanda kültürel kimliğimizin ve geçmişimizin bir parçası. İsmail Usta, bu felsefeyle yaşadığı süre boyunca, el sanatlarını sadece öğreten değil, aynı zamanda bu değerlere hayat veren bir simge olarak kalacak. Onun hikayesi, hayata geçirdiği her el sanatının ardında bir insan hikayesinin yattığını hatırlatıyor ve bu değerli mirası geleceğe taşımak için diğerlerine ilham vermeye devam ediyor.