Ramazan ayı, Türkiye'nin dört bir yanında geleneksel olarak kutlanırken, bu yıl en dikkat çekici figürlerden biri 7 yaşındaki Mert oldu. Mert, minik boyu ve büyük hayalleriyle mahalle halkının gözdesi haline geldi. Her akşam sahura kalkmak için davulunu çalan Mert, sadece küçük yaşına rağmen duyduğu sevgi ve bağlılıkla tüm mahalleyi coşturuyor. Ailesinin desteği ve mahallelinin sevgisiyle bu geleneği sürdürmekte kararlı olan Mert, ayrıca çocukların ve gençlerin Ramazan ruhunu hissetmesini sağlıyor.
Mert, evdeki büyüklerinden duyduğu hikayelerle Ramazan'ı daha heyecanlı hale getirirken, ilk kez 5 yaşında eline bir davul aldı. Ailesinin, özellikle de babasının jovial tavırları ve Ramazan'a dair anekdotları Mert'i bu geleneğe yönlendirdi. Geçtiğimiz yıl, mahalledeki bir davulcunun emekli olmasıyla, mahalledeki bu boşluğu hissetti. O dönemde annesi ve babası, onun bu isteğine kayıtsız kalamayarak ona bir davul hediye ettiler. Mert, o günden beri her akşam sahura kalkma görevini üstlendi ve mahallede herkes onu tanır hale geldi.
Mert, sabahın erken saatlerinde davulunu alarak büyüdüğü sokakları turlar, evlerin kapılarına ritmik vuruşlarla vururken yanı sıra "Sahur Time!" diye sesleniyor. Bu, mahalle halkını uyanık tutmak için onun en sevdiği ifadelerdendir. Mert'in bu sevimli tavırları, sadece çocukları değil, herkesin yüzünde bir gülümseme yaratıyor. Mahallelinin ona olan sevgisi, onu daha da motive ediyor ve bu geleneği yaşatmaya çalıştığı için minik davulcunun fıtratı adeta Ramazan ile buluşmuş gibi.
Mert, sadece mahallede bir davulcu değil, aynı zamanda gelecek vaat eden bir lider. Gençlerin, çocukların ve ailelerin Ramazan ayını içten bir şekilde kutlamasını sağlıyor. Onun minik yaşına rağmen gösterdiği cesaret ve azim, diğer çocuklara da ilham veriyor. Annesi, "Mert, bu yıl davul çalmaya karar verdiğinde hepimiz çok şaşırdık. Ancak onu desteklemekten mutluluk duyduk. O, bu işi o kadar seviyor ki her akşam sahura kalkmak için sabırsızlanıyor." diyerek duygularını paylaşıyor.
Mert'in ramazan davulculuğu, mahallede yalnızca geleneksel bir eylem olmaktan çıkıp, bir topluluk oluşturma aracı haline geldi. Davul sesiyle birlikte uyguladığı harekete geçtiği ritim, sadece bir ses değil; birleşmiş bir ailelerin gülümsemelerini ve birlikteliklerini de yansıtıyor. Mert'in gelecekte bir müzisyen olmayı hayal ettiğini ise mahalledeki komşularına sık sık aktardığı biliniyor. Onun en büyük hayali, ileride kendi konserini vermek ve tüm Türkiye'ye davulunu çalmak.
Sonuç olarak, 7 yaşındaki Mert'in hikayesi, sadece Ramazan geleneğini yaşatmakla kalmayıp, aynı zamanda genç nesillere ilham veren bir dizi başarı ve özverili çabanın hikayesidir. Mert, yalnızca bir davulcu değil; aynı zamanda bir umut ışığı, topluluğunun bir parçası olarak hayatına dair büyük hayalleri olan bir semboldür. Çocukların hayallerinin desteklenmesi gerektiğinin en güzel örneği olan Mert, gelecekte pek çok başarıya imza atacağına inandığımız bir figür...